Postür İçin Hangi Doktora Gidilir? – Bir Umut Arayışı
Bir gün, okuldan eve dönerken, yürürken dikkatimi çeken bir şey oldu: sırtımın ve omuzlarımın ne kadar ağrıdığını fark ettim. Hani, o sürekli kambur durduğumda, bilgisayar başında çok uzun saatler geçirdiğimde ya da kitap okurken sırtımı unuttuğumda her geçen gün biraz daha derinleşen ağrılar. Başta “Bugünlük de böyle olsun, ne olacak ki?” diye geçtim ama o gün o kadar kötüydü ki, gerçekten bir şeyler yapmam gerektiğini hissettim.
Çünkü artık sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da etkileniyordum. Hayatımı, günlerimi, anılarını hep o ağrıların gölgesinde geçirmeye başladım. O kadar sıklıkla yaşanıyordu ki, önce bir alışkanlık, sonra neredeyse bir arkadaş gibi oluyordu. Ama bir noktada bu ağrı bana bir şeyler anlatmaya başladı: Hadi, bir çözüm bulmalısın! İşte o an, postür için hangi doktora gidilir? sorusu kafamda yankılandı.
Kendimi Kayıp Hissederken: Kendi Cevabımı Aramak
Kayseri’de küçük bir kafede oturuyordum, eski arkadaşlarımdan biriyle sohbet ediyorduk. Sırtımdaki ağrı o kadar keskinleşmişti ki, neredeyse kendimi kaybolmuş gibi hissediyordum. Derin derin nefes alıp, her iki omuzumu birbirine yaklaştırmaya çalışırken, arkadaşıma dönüp söyledim:
– “Sırtım ağrıyor, her şey ağrıyor, bir doktora gitmeliyim, ama hangi doktora gitmem gerektiğini bilmiyorum.”
O an, ağrının sadece fiziksel olmadığını fark ettim. Kendimi bulamamış, yönümü kaybetmiş gibiydim. Sadece sırtım değil, her şeyimi taşıyan o omuzlarımın taşıdığı yük de beni yormuştu. O kadar ki, gündelik hayatın ve hayallerin bana yük olmuştu. Ama o anda, kesinlikle bir adım atmam gerektiğini düşündüm. Şikayetlerimi, kabullenmek yerine onlardan kurtulmanın yolunu aramalıydım.
Umut Arayışı: Postürle Yüzleşme
O an, sonunda kararımı verdim. Evime dönerken, hangi doktora gitmem gerektiğini araştırmaya başladım. İnternette “postür için hangi doktora gidilir?” diye arama yaparken bir sürü farklı uzmanlık alanı karşıma çıktı. Fizyoterapist, ortopedist, nörolog, kas-iskelet uzmanı… Başlangıçta kafam iyice karıştı. Kimden yardım alacağıma nasıl karar verecektim?
Ve sonra bir şey fark ettim: Belki de bu kadar uzun süre kendimi görmezden geldiğim için, vücudum da artık bana ne olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Bazen insanın o kadar çok içine kapanıp, kendini unutur hale gelmesi, gözden kaçırdığı basit şeylerin biriktiği anlamına gelir. Sonunda, gözümde bir ışık yandı. “Fizyoterapist” dedim kendi kendime. İşte doğru doktoru bulmuştum! Bunu hissediyordum, vücudumla yeniden iletişim kurmak, ona yeniden saygı duymak istiyordum.
İlk Randevu: Bir Başlangıç
Fizyoterapist randevum geldiğinde, biraz heyecanlıydım. Biraz da korkuyordum, çünkü vücudumun benimle konuştuğu kadar, kimseyle de konuştuğunu düşünmemiştim. Odaya girdiğimde, yumuşacık bir gülümseme ve sakin bir sesle karşıladı beni. “Sırtınızı hissettiniz mi? Omuzlarınızın ağrısı, sadece vücudunuzun uyarısı olabilir.” dedi. O an, sanki her şey yerine oturdu. Ağrı sadece bir sinyaldir, bu yeni başlangıcın işaretiydi.
Fizyoterapist bana pozisyonumu değiştirmem gerektiğini, sırt kaslarımı güçlendirecek egzersizler yapmam gerektiğini söyledi. O günden sonra, hem fiziksel hem de zihinsel olarak değişmeye başladım. Sırtımın ağrısı hala devam ediyordu ama artık bir amacı vardı: kendimi iyileştirmek için bir adım atmıştım.
Sonuç: Bir Değişim Başladı
Postür için hangi doktora gidilir sorusunun cevabı, belki de aradığım en önemli cevaptı. Ama bu soru, sadece ağrılarım için bir çözüm değil, aynı zamanda bana yeniden kendimi hatırlatmak içindi. Artık omuzlarımın, sırtımın bana söylediklerini daha dikkatli dinliyorum. Her gün, bir adım daha atıyorum. Ağrı hala var ama ben artık yalnızca bir vücut parçası gibi hissetmiyorum; bir bütünüm, bedenimle yeniden bütünleşiyorum.
Hayatımı daha sağlıklı, daha umutlu bir şekilde yaşamaya karar verdim. Çünkü bazen, vücudun bize gösterdiği yolda gitmek, sadece fiziksel değil, duygusal olarak da iyileşmek anlamına gelir.