İçeriğe geç

Kasırgalara neden hep kadın ismi verilir ?

Kasırgalara Neden Hep Kadın İsmi Verilir? Mitin Kökeni, Güncel Gerçek ve Yarının Risk İletişimi

Konuya tutkuyla yaklaşan bir blogger olarak şunu itiraf edeyim: “Kasırgalara neden hep kadın ismi verilir?” sorusunu ilk duyduğumda ben de gülümsedim. Çünkü bu, kulağa hem tanıdık hem de yanlış gelebilen bir soru. Gelin, birlikte hem tarihî köklere inelim hem de bugün gerçekte ne olduğunu konuşalım; bir yandan da afet iletişimi, toplumsal cinsiyet ve dilin gücü gibi beklenmedik alanlara uğrayalım.

Kısa Cevap: Hep Değil — Ama Neden Öyle Sanıyoruz?

Bugün Atlantik’te tropik fırtına ve kasırgalara kadın–erkek isimleri dönüşümlü veriliyor; sistem 1979’dan beri böyle işliyor. Bazı havza listeleri kişisel isimlerden bile oluşmuyor; örneğin Batı Pasifik’te ülkeler tarafından önerilen ve çoğu kişisel olmayan adlar kullanılıyor. Yani “hep kadın ismi” algısı tarihsel bir izlenimden kalma. İsim vermenin amacı da iletişimi hızlandırmak, aynı anda birden çok fırtına varken karışıklığı önlemek. :contentReference[oaicite:0]{index=0}

Köken: Aziz Günlerinden Clement Wragge’ye, Kod Alfabesinden 1953’e

Atlantik dünyasında fırtınalara ad verme işi yüzyıllar önce Karayipler’de, fırtınanın karaya denk geldiği aziz gününün adıyla anma geleneğine dayanır (ör. 1825 “Santa Ana”). 19. yüzyıl sonlarında Avustralyalı meteorolog Clement Wragge politikacılara atıfla fırtınalara isim takarak modernleşen geleneğin popülerleşmesine katkı sundu. II. Dünya Savaşı sırasında hava şartlarını haritalayan askerî meteorologlar pratik nedenlerle isim kullanımını yaygınlaştırdı; 1950–52 arasında ise “Able–Baker–Charlie” gibi fonetik alfabe kullanıldı. 1953’te ABD, sistematik olarak kadın isimlerine geçti. :contentReference[oaicite:1]{index=1}

1979 Dönüm Noktası: Alternasyon, Aktivizm ve Kurumsallaşma

1960’larda kadın örgütleri “sadece kadın isimleri” geleneğini cinsiyetçi bulduklarını açıkça dile getirdi. 1979’dan itibaren Atlantik’te kadın ve erkek isimler dönüşümlü kullanılır hale geldi; bugün ad listeleri altı yıllık döngülerle dönüyor, çok yıkıcı fırtınaların isimleri ise kalıcı olarak emekliye ayrılıyor. Listeleri WMO’nun bölgesel komiteleri belirliyor ve güncelliyor. :contentReference[oaicite:2]{index=2}

Ek Not: Yunan Alfabesine Veda

2020 sezonundaki karmaşadan sonra WMO, “liste bittiğinde Yunan alfabesi” uygulamasını 2021’de kaldırdı; bunun yerine ek (supplemental) liste kullanılıyor. Amaç, dikkat dağıtıcı ve kafa karıştırıcı adlandırmadan kaçınmak. :contentReference[oaicite:3]{index=3}

İsimler Neden Bu Kadar Önemli? Afet İletişimi ve Psikoloji

“Katrina kuzeye ilerliyor” demek, koordinat okumaktan daha hızlı ve hataya daha az açık. Kısa ve ayırt edici isimler; meteoroloji, medya, acil durum yönetimi ve halk arasında mesajların net ve hızlı aktarılmasını sağlıyor. Birden fazla fırtına eşzamanlıyken de karışmayı önlüyor. Bu yüzden adlandırma, sadece gelenek değil, hayat kurtaran bir iletişim aracı. :contentReference[oaicite:4]{index=4}

Toplumsal Cinsiyet ve Risk Algısı: 2014’ten Bugüne Süregelen Tartışma

2014’te yayımlanan bir PNAS çalışması, “kadın adı taşıyan kasırgalar daha çok can kaybına yol açıyor olabilir” iddiasıyla geniş tartışma başlattı. Araştırma, laboratuvar deneyleri ve tarihî ölüm verilerini bir araya getiriyor; sav, insanların “dişil” isimleri daha az tehditkâr algılayıp daha az önlem alabilecekleri yönündeydi. :contentReference[oaicite:5]{index=5}

Fakat bu bulguya hızla itirazlar geldi: Alternatif modellemeler, veri seçimi ve yöntemlere ilişkin eleştiriler yayımlandı; karşı analizlerde erkek isimli güçlü fırtınalarla daha yüksek ölüm sayıları ilişkilendirildi veya cinsiyete bağlı farkların kaybolduğu raporlandı. Kısacası, “kadın isimli kasırgalar daha ölümcül” genellemesi bilimsel olarak kesinleşmiş bir gerçek değil; tartışmalı ve bağlama duyarlı bir konu. :contentReference[oaicite:6]{index=6}

Bu tartışma bize şunu hatırlatıyor: İsimler yalnızca etiket değil, risk algısını etkileyebilen kültürel işaretler. Afet yönetiminde cinsiyetçi çağrışımlardan arınmış, kısa ve kolay telaffuz edilen, çok dilli kitleler için anlaşılır adlandırma bu yüzden önem taşıyor. :contentReference[oaicite:7]{index=7}

Bugün ve Yarın: Daha Kapsayıcı Listeler, Daha Net Mesajlar

Güncel listeler İngilizce, İspanyolca ve Fransızca gibi havzaya özgü dillere yayılıyor; yıldan yıla dönüşümlü kullanılıyor ve “Katrina”, “Maria” gibi travmatik isimler toplumsal duyarlılık gereği emekli ediliyor. 2021’de Yunan alfabesinin kaldırılması da aynı hattın bir parçası: mesajı sadeleştir, riski ön plana çıkar. Bu yaklaşım, afet iletişiminin merkezine toplumsal adaleti, erişilebilirliği ve eşitliği yerleştiriyor. :contentReference[oaicite:8]{index=8}

Beklenmedik Kesişimler: Dilbilim, Pazarlama, Tasarım ve Afet Hazırlığı

Bir fırtınanın adı, yalnızca meteorolojinin değil; dilbilimin (telaffuz kolaylığı, çağrışım), davranış bilimlerinin (risk algısı, önyargı), hatta tasarımın ve pazarlamanın (uğradığınız uyarı ekranları, bildirim metinleri) kesişiminde şekilleniyor. Acil durum SMS’leri, belediye uygulamaları ve medya grafikleri bu ismi taşıyarak milyonlara ulaşıyor. Bu yüzden isim, etiketi aşıp kararlarımıza değen bir “mikro tasarım” kararı hâline geliyor. :contentReference[oaicite:9]{index=9}

Sonuç: Mitin Ötesinde, Yaşayan Bir Sistem

“Kasırgalara neden hep kadın ismi verilir?” sorusunun yanıtı, “Eskiden çoğunlukla öyleydi; bugün değil.” Tarihî gelenekler (aziz günleri, kod alfabesi, 1953 kadın adları) yerini, 1979’dan beri dönüşümlü ve kurumsal olarak yönetilen, kamu güvenliğini önceleyen bir sisteme bıraktı. Adlandırmanın merkezinde; anlaşılır iletişim, kültürel çeşitlilik ve zarar gören topluluklara saygı var. Tartışmalar sürse de (örn. cinsiyete atıf ve risk algısı), amaç net: İsmi ne olursa olsun, tehlikeyi hızla ve hatasız anlatmak. :contentReference[oaicite:10]{index=10}

Siz ne düşünüyorsunuz? Bir fırtınanın adını duyduğunuzda risk algınız değişiyor mu? İsimlerin cinsiyetsiz, yerel dillere uygun ya da tamamen kategorik (ör. sayısal) olmasını ister miydiniz? Yorumlarda buluşalım; deneyimleriniz ve fikirleriniz bu sohbeti zenginleştiriyor.

::contentReference[oaicite:11]{index=11}

4 Yorum

  1. Ayaz Ayaz

    Kasırgalara resmi olarak isim verilmeye başlanıldığında, bir gelenek gibi düşünülerek kadın isimleri verilmeye devam edildi. Fakat bunun başlıca sebebi ABD yetkililerinin ‘Kasırgalar da kadınlar gibidir; tahmin edilemez, keşfedilmesi zor, ne zaman ve ne kadar zarar vereceği bilinmez . Bundan önce, kasırgalara mevsim içindeki meydana geliş sırasına göre isimler veriliyordu. Mevsimin ilk kasırgasına “A”, ikincisine “B” vb. isim veriliyordu.

    • admin admin

      Ayaz!

      Önerilerinizle tamamen hemfikir değilim ama teşekkür ederim.

  2. Erdem Erdem

    Bundan önce, kasırgalara mevsim içindeki meydana geliş sırasına göre isimler veriliyordu. Mevsimin ilk kasırgasına “A”, ikincisine “B” vb. isim veriliyordu. 1953 yılında, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Kasırga Merkezi (NHC), fırtınalar için kadın isimleri kullanmaya başladı. Türkiye. Türkiye’de 9 adet yüksek fırın bulunur. Yüksek fırınlara üretimlerinin artması için doğurganlık özelliği nedeniyle kadın isimleri verilir .

    • admin admin

      Erdem! Bazı düşünceler bana uzak gelse de katkınız için teşekkür ederim.

Erdem için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino beylikduzu escort beylikduzu escort avcılar escort taksim escort istanbul escort şişli escort esenyurt escort gunesli escort kapalı escort şişli escort
Sitemap
ilbet girişvdcasino yeni girişilbet yeni girişwww.betexper.xyz/