İçeriğe geç

Kavgada titrememek için ne yapılmalı ?

Kavgada Titrememek İçin Ne Yapmalı?

Bir kavgada titremek, insanın ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. O titremeyi, kaybettiğiniz bir şeyin, bozulmuş bir ilişkinin, ya da daha da kötüsü, kendinizin ne kadar zor bir durumda olduğunuzun belirtisi olarak hissediyorsunuz. Kayseri’de, o gergin soğuk akşamda, annemle babam arasındaki o kavgayı hatırlıyorum; sessizce şahit olduğum bir sahne… Hala, o anı düşündükçe, içimdeki bir şeyin nasıl sarsıldığını hissediyorum. Belki de bu yüzden, kavgada titrememek için ne yapılması gerektiğini hala arıyorum. O anları, o hissi unutamadım.

Kırılma Noktasına Yaklaşmak

O akşam, annemin sesi bir anda yükseldi. Sanki hiç beklemediğimiz bir anda, her şey patladı. Birçoğumuzun bildiği türden bir kavga değildi bu. Ne bağırışlar, ne küfürler… Sadece kelimeler, daha ağır, daha keskin. Her biri derin bir ok gibi saplanıyordu. Babamın gözlerinde tanıdık bir boşluk vardı. Çoğu zaman sessiz kalan, hemen her şeye göz yuman adamın, o an suratında beliren bir şey vardı. Bir tür kırılma anıydı. Ben de salona girdiğimde fark ettim, ellerim titriyor. Gerçekten titriyordum. Neredeyse nefes alamayacak gibiydim.

İçimde bir şey kırılacak gibi hissediyordum ama ne olduğunu bilmiyordum. O sırada annemin “Sen hep böyleydin!” demesiyle, her şey bir anda daha derin bir hal aldı.

İçimde bir yerlerden bir ses yükseldi: “Kavgada titrememek için ne yapılmalı? Bunu nasıl durdurabilirim?”

O anı hatırladıkça, bazen sorarım kendime. “Gerçekten kavgada titrememek için bir şeyler yapmak mümkün mü?” Ama asıl soru şu: Kendi duygularını kontrol edebilmek gerçekten bu kadar basit olabilir mi?

O Anı Hissederek Yaşamak

Kavgaların içinde kaybolduğum o anlardan biri de sonbaharda bir akşam babamla yaşadığım bir diyalogdu. Babamın sabrının tükenmesi ve benim “Yeter artık!” diye bağırmamla başlayan bir anı. Yıllardır içinde birikmiş her şey bir anda döküldü. “Benimle gururlanma, seninle gururlanmak zor!” dedim, ve içimdeki o titreme başladı. Hemen vücudumun içinde, yavaşça yükselen bir korku dalgası… Göğsüm sıkıştı, dilim kurudu. Gözlerimden yaşlar süzüldü ama ne demek istediğimi bile bilmiyordum.

Sonra düşündüm, acaba kavga anlarında titrememek için ne yapmalıydım? O anki kalp çarpıntısının, ruhumdaki sarsıntının nereden geldiğini anlamaya çalışırken, başka bir düşünce aklıma geldi. “Bunu hissetmek, bu titremeyi kabul etmek, kendime dürüst olmak belki de en doğru şey.”

Evet, belki de titremek normaldi. Ama bir şekilde o titremeyi daha az hissetmek, daha az korkmak için ne yapmalıydım? O kavgada yaşadığım bu hüsran, bana en çok kendimi kaybetmemek gerektiğini öğretti.

Anı Bir Nefeste Tutmak

Bazen kavgada titrememek için sakinleşmek gerektiğini düşünüyorum. Ama bazen de hiç duramıyorsunuz. İşte o anlarda, derin bir nefes almak, belki de biraz durmak… Tam o titremeye başladığınızda, sesinizi alçaltmak, biraz derin nefes almak iyi bir çözüm olabilir. Ama bu anı anlamadan, sadece “ne yapmalıyım” diye düşünüp kalmak da, insanı daha da kırıyor. O yüzden, belki de titremek, duyguların dışarı çıkmasından başka bir şey değildir. Sadece, bu duyguları hissetmek, kabul etmek ve buna göre tepki vermek lazım.

O gergin akşamda, babamın gözlerine bakarken bir şey fark ettim. Annem, bana hiç seslenmeden, her şeyin nasıl gittiğini bilmeden sessizce kenara çekildi. Bazen, kavgalarda titrememek için ne yapılmalı sorusunun cevabı; doğru zamanda, doğru şekilde susabilmektir. Belki de sadece izlemek, beklemek, ve sessizce bu anı geçirmektir.

Umutla Gözlerim

Birçok insan, özellikle aile içindeki kavgalarla karşılaştığında, ne yapacağını bilemiyor. Titremek, korkuyu, öfkeyi ve kaybetme hissini yansıtan bir şey gibi geliyor. Ama zamanla öğrendim ki, kavgada titrememek için en iyi çözüm, o anda kimseye öfkelenmeden, sakinleşmeyi öğrenmektir.

İçimdeki o sesi dinliyorum: “Bir kavga, her zaman bir kırılma anı değildir. Bazen, sadece zamanla kendini toparlamak gerekir.”

Bundan sonra, artık kavgada titrememek için bir şeyler yapmak yerine, titremekten korkmamaya karar verdim. Korku, kaybetme, hissettiğimiz bu duygular; onlar biziz, onları yok saymak bizi daha fazla sarsar. Onlarla barışmayı, onları olduğu gibi kabul etmeyi öğrendim.

O gergin akşamdan sonra, titremek hep vardı ama artık ona farklı bakıyorum. Zayıf bir nokta değil, aksine insana dair bir güç…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino beylikduzu escort beylikduzu escort avcılar escort taksim escort istanbul escort şişli escort esenyurt escort gunesli escort kapalı escort şişli escort
Sitemap
ilbet girişgüvenilir bahis siteleriilbet yeni girişwww.betexper.xyz/tulipbet yeni giriş